Čak petorica NBA igrača stavljena su na popis nesposobnih... u zadnjih 24 sata, i svi pate od čudne boljke... koja utječe na koordinaciju.
İnanılmaz bir olay: Son 24 saat içinde 5 NBA oyuncusu... sakat listesine alındı; hepsi de oyuncunun dengesini etkileyen... esrarengiz bir hastalığa yakalandı.
Htio bih se ispričati što sam te stavio na popis.
Bekle, adını rapora koyduğum için özür dilerim.
Ako si ih stavila na popis, već su mrtvi.
Eğer onlar da listedeyseler zaten ölmüş sayılırlar. Liste mi?
Svaki potencijalno važan planet ide na popis za misiju.
Her uygun gezegen görev listesine ekleniyor.
Moraš se pobrinuti da me staviš na popis posjeta.
Ziyaretçi listesine mutlaka benim adımı yazmalısın.
Stavit ćemo je na popis i nadati se...
Hemen listeye alınması için-- - Listeye alındı bile.
Želite li biti prve koje će se potpisati na popis želja za ozdravljenje?
"Geçmiş Olsun" kağıdımı imzalayan ilk kişi olmak ister misin?
Zašto me nisi stavio na popis da te dolazim posjetiti u zatvoru?
Neden hapishaneye gelip seni görmemi istemedin?
Ne možemo staviti snajperista vremenskog putnika na popis najtraženijih.
Evet, zamanda yolculuk yapan bir nişancının resmini arananlar listesine koyabileceğimizi sanmam.
Ne trebam dodavati jebanje striptizete na popis.
O listeye bir de striptizci eklemeye gerek yok.
Ako želite gledati nešto drugo, stavite to na popis.
Başka izleyecek bir şey istiyorsanız listeye ekleyin.
Neka, isto ga stavi na popis.
Tamam, onu da listeye ekle sen.
Se bilo tko drugi ima pristup na popis ljudi demantirao transplantaciju?
Reddedilenler listesine başka erişebilen var mı?
Dok se Henry Altmann pripremao završiti u East Riveru po drugi put, dodao je "biti u East Riveru" na popis stvari koje mrzi.
Henry Altmann, East River'e ikinci kez girmeye hazırlanırken nefret ettiği şeylere "East River'de Olma" yı da ekledi.
Hoćeš li ih staviti na popis, molim te?
Onları da listeye ekler misin lütfen?
Izgleda nisam stigao svoju suradnicu staviti na popis gostiju.
İş arkadaşıma giriş izni almak için vaktim yoktu da.
Dodat ću na popis riječi kojima te pokušavam shvatiti.
Bu kelimeleri listeme ekleyeceğim. Bakalım anlayabilecek miyim..
Želiš da vas staviti na popis invaliditeta?
Seni engelliler listesine koymamı ister misin?
Ovo je sedma promjena, može na popis obavljenog?
Yedinci kez erteliyor, ayarlanacak listesine alayım mı?
Kašnjenje možete dodati na popis, kapetane.
Listeye geç kalmayı da ekleyebilirsiniz komiserim.
Moj me liječnik htio uvrstiti na popis za transplantaciju pluća;
Doktorum beni akciğer nakli listesine almak istiyordu;
Ispada da, kad gledate zbog čega ljudi općenito žale u životu, naše financijske odluke ni ne ulaze na popis.
Ama, insanların hayatta pişmanlık duyduklarına daha genel bir biçimde bakınca, görüyoruz ki finansla ilgili kararlarımız listeye bile giremiyor.
A ako stavite brodarska ispuštanja na popis ispuštanja ugljika po zemljama, došlo bi negdje oko šestog, negdje blizu Njemačke.
Ve ülkelerin karbon emisyonları listesine gemi taşımacılığı emisyonlarını koyarsanız, yaklaşık altıncı sırada gelir, Almanya'ya yakın bir yerde.
Svi su išli na popis, svaki u svoj grad.
Herkes yazılmak için kendi kentine gitti.
0.8633599281311s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?
İnanılmaz bir olay: Son 24 saat içinde 5 NBA oyuncusu... sakat listesine alındı; hepsi de oyuncunun dengesini etkileyen... esrarengiz bir hastalığa yakalandı. 